HİKAYE
1. SARIZEYBEK
Sarı Zeybek, benim ilk koleksiyonum. Cumhuriyet’in kuruluşunun 75’inci yıldönümü için hazırlandı. Yaşadığı dönemde dünya liderleri arasında şıklığı ve giyim zevkiyle ön planda olan Ulu Önder Atatürk, benim için ilham kaynağı oldu. Tarihi ve kültürel değerleri olan, cumhuriyetimizin kuruluş döneminin ruhunu yansıtan bir koleksiyon hazırlamak için yola çıktığımda, oldukça uzun bir araştırma süreci içerisine girdim. Giysilerin aslına bağlı kalarak çok detaylı bir çalışma yapmak gerekliydi. Bu sebeple öncelikle Anıtkabir’i ziyaret ederek, orijinal kıyafetler, ardından da 400’ü aşkın Atatürk Fotoğrafı üzerinde incelemeler yaparak kumaş ve model konusunda ayrıntılı bilgi edindik. Ulu Önder’in giydiği tişört ve süveterlerin yanı sıra çoraplar dahi model ve desenlerine göre özel dokutuldu. Koleksiyonda yaka modellerinden kol manşetlerine, en ufak ayrıntılara kadar çok titiz davrandık. Dokumalarda İngiliz ve yerli kumaşlar kullandık. “Sarı Zeybek” koleksiyonu o dönemin dikim teknikleri kullanılarak hazırlandı.
Bu ayrıntılı incelemeler sırasında Atatürk’ün ayakkabısı, pantolon beli ve gömlek yakası gibi pek çok ayrıntıda 42 rakamına rastladım. Bu sebeple “Sarı Zeybek” koleksiyonu için 42 adet kıyafet seçtik.
İlk defile 1998 yılında Dolmabahçe Sarayı’nda 1750 davetlinin katılımıyla gerçekleşti. İkinci defileyi 2006 yılında Anıtkabir’de gerçekleştirdik. O günün anlamı ve önemi gerçekten müthişti. Anıtkabir ilk defa saat 17.00’den sonra kapılarını bu defile için açarak 5 bin davetliye ev sahipliği yaptı. Ulu Önder’in ebedi istirahatgahında gerçekleştirdiğimiz bu özel defile sırasında semalarda F16 jetlerinin saygı uçuşu yapması o güne ayrı bir anlam ifade kattı. Çocukken Ankara’ya ilk gelişimde Anıtkabir’in 11’inci merdiveninde annemle fotoğraf çektirmiştim. Sarı Zeybek Defilesi’nin ardından bana plaket verdikleri basamak yine 11’inci basamaktı… Ve ikinci fotoğrafım, gelecek nesillere cumhuriyetin ruhunu yansıtmayı amaçladığım koleksiyonumun gösterisinde aldığım plaketle oldu.
Tarih: 1998 - 2006
Yer: Dolmabahçe Sarayı - Anıtkabir



2. PADİŞAHIN ESVABI DEFİLESİ
Padişahın Esvabı” adlı proje, 36 Padişah, 6 Valide Sultan, 1 Şehzade, 1 Çengi ve 624 yıla ait. Kendi kültürümüze sahip çıkmak ve yeni nesile iyi yapılmış işler bırakmamız gerektiğine inanmaktayım. Projemiz, üzerinde çalışıp ve araştırdıkça büyüdü. Öncelikle Osmanlı dönemine ait bütün kıyafet verilerini ve 624 yıllık Osmanlı ve Selçuklu dönemini incelemeye başladım.
“Padişah Portreleri” kitabında yer alan kostüm ve aksesuarların doğru tespit edilmesi, araştırılması, defileye göre uyarlanması ve kronolojik sırayla sunulması gerekliydi. Türkiye İş Bankası’nın sponsorluğunu yapmış olduğu “Tesavir-i Al-i Osman Padişahın Portresi” sergisi kitabını aldım. İncelenen kitapta, resimlerdeki bazı padişahların portrelerinin kendi dönemlerinden daha sonra yapılmış olduğu, bir kısmının yalnız portre olarak boyandığı ve kitabın diğer bölümlerinde resimlerin nakkaşların çeşitli dönemlerde nakış ettikleri “Minyatürler” olduğunu gördük.
Payitaht İstanbul’da bulunan saraylar, müzeler, camii ve türbeler baştan sona gezildi; fotoğraflar ile detaylar belirlendi. Topkapı Sarayı, Dolmabahçe Sarayı ve Askeri Müze’de silahlar incelendi ve çalışmalar başladı.
700 yıllık bir imparatorluğun verilerine ulaşmak gerçekten çok kapsamlı bir araştırma gerektiriyordu. Projenin en ince ayrıntısına kadar dönemin gerçeğini yansıtması için bu konunun uzmanlarından yardım aldık. Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Prof. Dr. Filiz Çağman ile irtibata geçerek padişahların yaşam biçimlerini inceledik. Topkapı Sarayı Müzesi Kıyafet ve Kumaş Bölümü Sorumlusu Dr. Hülya Tezcan’la birlikte müze arşivinde bulunan çeşitli kaftan, entari, şalvar, mintan, ceket ve pantolonların işleme ve süslemelerin orijinal kalıpları çıkartılıp kumaş bilgileri alındı.
Kaftanların kesimini atölyemizdeki kesim masalarında yapmak oldukça zorluydu. 700 yıl evvelki el emeği göz nuruyla yapılmış kumaşların aynen o günün koşulları altında dokunup, dikilmesine günümüz insanının ne vaktinin ne de sabrının olduğunu düşünüyorum. Kaftanı, iç mintanı, entarisi, şalvarı, kavuğu derken kostüm başına yaklaşık olarak 50 metreye yakın kumaş kullandık. Tarihsel gösteri benim 700 parçalık bir yorumumdur. Cihan Ünal tarafından sunulan 43 erkek ve kadın manken tarafından giyilen padişah ve valide sultan kostümleri Faruk Saraç Moda Vakfı’nda korunmaktadır. Proje ilk olarak 2006 yılında Topkapı Sarayı Aya İrini’de, ardından 6 Nisan 2009 tarihinde Çırağan Sarayı’nda defileyle tanıtıldı.
Tarih: 2000 - 2009
Yer: Topkapı Sarayı Aya İrini - Çırağan Sarayı



3. TILSIM KOLEKSİYONU DEFİLESİ
‘‘Mesleğimde 25.yılımı özel bir koleksiyon ile taçlandırma düşüncem vardı. Gökyüzünde 10 bin feet’e çıktığımda dünyanın en güzel mavisiyle karşılaştım. 25’inci yılımda gökyüzünden, kainattan esinlendim. Öyle bir koleksiyon olmalıydı ki bu maddenin ve insanın nereden geldiğini, nerelere vardığını dili döndüğünce anlatsın, evrenin ve zamanın içinde durduğumuz bulunduğumuz yeri işaretlesin.’’
Bu koleksiyon için bir buçuk yıla yakın bir süre Hatay, Denizli ve Fethiye’de kumaş dokutturdum. Arkeoloji Müzesi’nde gerçekleştirilen defilede, Allah’ın 99 isminin sırrından yola çıkarak 99 manken çıktı ve bir yılın her gününü anlatması için de 365 parçalık koleksiyon oluşturuldu.
Tarih: 28 Mayıs 2007
Yer: Arkeoloji Müzesi




